Türkmen Helsinki gaznasynyň nyşany

Adam hukuklary boýunça Türkmen Helsinki Fond

Turkmenistan

Türkiye: Türkmen Aktivistleri Sınır Dışı Etmeyin Zorla Geri Gönderme Halinde İşkence ve Adil Olmayan Yargılama Riski

Türkiye: Türkmen Aktivistleri Sınır Dışı Etmeyin Zorla Geri Gönderme Halinde İşkence ve Adil Olmayan Yargılama Riski

(Berlin- 30 Nisan 2025)- İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch) bugün yaptığı açıklamada, Türkiye’de Göç İdaresi’nin geri gönderme merkezinde tutulan iki Türkmen aktivistin Türkmenistan'a sınır dışı etme kararlarının durdurulması gerektiğini söyledi. Türkmen aktivistlerin sınır dışı edilmeleri halinde işkence ve keyfi tutuklama riskleri mevcut.

Türkiye'de Sinop ilinde 28 Nisan 2025 sabahı göç idaresi yetkilileri, 39 yaşındaki Alisher Sakhatov ve 31 yaşındaki Abdulla Orusov adlı iki aktivisti gözaltına aldı ve öğle saatlerinde Ankara'daki Çankırı geri gönderme merkezine nakletti. Türk yetkililer bu kişileri derhal serbest bırakmalıdır.

İnsan Hakları İzleme Örgütü Avrupa ve Orta Asya direktör yardımcısı Rachel Denber, "Türkmenistan hükümeti açık eleştirilere tahammül etmiyor, hükümeti ve politikalarını açıkça eleştirenlere sert biçimde karşılık verir" dedi. "Sakhatov ve Orusov, Türkmenistan'a geri gönderilmeleri halinde ciddi zulüm, işkence, adil olmayan bir yargılama ve zorla kaybedilme riskleriyle karşı karşıya. Türkiye onları kötü muameleye maruz kalabilecekleri hiçbir yere göndermemeli ve derhal serbest bırakmalıdır."

İnsan Hakları İzleme Örgütü, bir kişinin işkence görme riskinin bulunduğu bir ülkeye geri gönderilmesinin uluslararası hukukun ciddi bir ihlali olduğunu söyledi. Türkiye'nin uluslararası müttefikleri Türkiye’ye uluslararası yasal yükümlülüklerini yerine getirmesi ve şu anda geri gönderme merkezinde olanlar da dahil olmak üzere hiçbir aktivisti Türkmenistan'a sınır dışı etmemesi çağrısında bulunmalıdır.

Son yıllarda Sakhatov ve Orusov, Türkmenistan’da hükümetin politikalarını açıkça eleştirdikleri çevrimiçi sosyal medya platformlarını sürdürdüler. Bunlar arasında hükümetin yurtdışındaki konsolosluk hizmetleri aracılığıyla pasaportları yenilemeyi reddetmesi ve seyahat özgürlüğünün diğer ihlalleri, yurtdışındaki Türkmen göçmenlere destek verilmemesi, yetkililerin ifade özgürlüğünü bastırması ve Türkmenistan Ulusal Güvenlik Bakanlığı ve kolluk kuvvetleri tarafından yapılan suistimaller yer alıyor.

Gözaltına alındıkları sırada Sakhatov ve Orusov, başvusu süreci dahil olmak üzere başvuru sahiplerini sınır dışı edilmekten koruyan uluslararası koruma için Türkiye'de başvuru prosedürünü başlatmışlardı.

Türkmen aktivistlerin avukatı 29 Nisan'da İnsan Hakları İzleme Örgütü'ne, sınır dışı kararının gerekçesinin Türkiye'nin kamu düzenine ve kamu güvenliğine tehdit oluşturmak olduğunu söyledi. Türkiye'de Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu'nun, 54. Maddesinin 1. fıkrası kapsamında d) ve i) bentleri, kamu düzenini, kamu güvenliğini veya kamu sağlığını tehdit ettiği değerlendirilen kişilerin, uluslararası koruma başvurusu reddedilen veya başvurusu geri çekilmiş sayılan kişilerin sınırdışı edilmesine izin veriyor. Avukat ayrıca yetkililerin iddialarını doğrulayacak somut bir kanıt ya da açıklama sunmadıklarını söyledi.

Sakhatov 2018'den bu yana Türkiye'de yaşıyor ve 2023'ten bu yana yaklaşık 5.000 abonesi olan "Erkin Garaýyş" adlı Türkmence bir YouTube kanalı işletiyor. Nisan 2024'te Türkiye’de göç idaresi yetkilileri kendisine 30 Nisan 2025'te sona erecek olan uluslararası koruma başvuru sahibi statüsü verdi.

Bir blog yazarı ve "Abdulla" adlı YouTube kanalının kurucusu olan Orusov, 2018'den beri Türkiye'de yaşıyor. Orusov'un 28 Nisan'da Sinop Göç İdaresi'ne rutin bir kontrol amacıyla çağrılmasının ardından gözaltına alındığı iddia ediliyor.

Orusov'un uluslararası koruma başvuru sahibi statüsü başlangıçta 3 Temmuz 2025 tarihine kadar geçerliydi. Ancak 29 Nisan'da Türkmenistan Helsinki Vakfı (Türkmenistan Helsinki Foundation) İnsan Hakları İzleme Örgütü'ne Orusov'un gözaltına alınmasının ardından Türk makamlarının Orusov'un koruma başvuru sahibi statüsünü ikamet kaydı şartlarını ihlal ettiği gerekçesiyle iptal ettiğini söyledi.

28 Nisan'da Türkmenistan Helsinki Vakfı, Orusov ve Sakhatov'un Türkiye’de göç idaresi yetkililerinin Türkmenistan'a gönüllü olarak dönmeyi kabul etme taleplerini reddettiklerini bildirdi. 29 Nisan'da aktivistlerin avukatı sınır dışı kararına karşı Türkiye'de Samsun İdare Mahkemesi'ne itiraz başvurusunda bulundu. Türkiye’de ilgili mevzuata göre, mahkemenin nihai kararını vermek için yedi gün süresi bulunuyor.

Türkmen yetkililer hükümeti barışçıl bir şekilde eleştirenleri ciddi bir şekilde cezalandırıyor, bağımsız medyaya veya insan haklarına ilişkin inceleme ve değerlendirmelere izin vermiyor, tüm muhalefeti bastırıyorlar. Türkmenistan’da yetkililer siyasi muhalefeti, insan hakları savunucularını, aktivistleri ve bağımsız gazetecileri hapsettiler veya sürgüne gönderdiler.

Ülkede kalan ve hükümeti eleştirenler ise sürekli taciz ve gözdağı ile karşı karşıya kalmaktadır. Adalet sistemi bağımsızlık ve şeffaflıktan tamamen yoksundur. İşkence yaygındır ve düzinelerce insan Türkmenistan’da hapishanelerde zorla kaybedilmiştir. Bu kayıpların bir kısmı 20 yıldan uzun süredir devam etmektedir. Türkmenistan hükümeti, aktivistler ve sürgündeki muhaliflerin akrabaları da dahil olmak üzere çeşitli gruplara rutin olarak gayriresmi ve keyfi seyahat yasakları uygulamaktadır. Türkmen konsoloslukları yurtdışındaki Türkmen vatandaşlarının pasaportlarını yenilemeyi sistematik olarak reddediyor.

İnsan Hakları İzleme Örgütü, Sakhatov ve Orusov'un Türkiye'deki sosyal medya platformları ve çevrim içi kanallar aracılığıyla Türkmenistan hükümetini alenen eleştirmelerinin, onları Türkmenistan'a döndüklerinde zulüm, işkence ve diğer kötü muamele riskiyle karşı karşıya bıraktığını söyledi.

İnsan Hakları İzleme Örgütü, Türkiye’de yetkililerin Sakhatov ve Orusov'un zorla Türkmenistan'a gönderilmemesini ve Türkmenistan'a sınır dışı edilmelerinin önlenebileceği üçüncü bir ülkeye yerleştirilmelerini sağlamaları gerektiğini söyledi.

Türkiye’de ilgili makamlar, Türkmenistan makamlarının Türkiye'deki konsolosluk hizmetleri aracılığıyla pasaportlarını yenilemeyi reddetmesi nedeniyle belgesiz hale gelen Türkmen göçmenleri rutin olarak gözaltına alıyor ve sınır dışı ediyor. Bu kişiler arasında Türkiye'de bulundukları süre içinde hükümeti eleştiren aktivistler de yer alıyor.

Sürgündeki Türkmen hakları grupları, Türkmen yetkililerin Türkiye'den sınır dışı edildikten sonra Türkmenistan'da birkaç aktivisti derhal gözaltına aldığını ve bazılarını siyasi amaçlı gibi görünen suçlamalarla hapsettiğini bildirdi.

Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi, İşkenceye Karşı Sözleşme ve 1951 Mülteci Sözleşmesi kapsamındaki anlaşma yükümlülükleri de, herhangi bir kişinin gerçek bir zulüm, işkence veya diğer kötü muamele riski veya yaşam tehdidi ile karşı karşıya kalacağı bir yere geri gönderilmesini yasaklayan geri göndermeme ilkesine uymasını gerektirmektedir.

Denber, "Türkiye, aktivistlerin sınır dışı edilmesini değerlendirirken, işkence ve kötü muamele de dahil olmak üzere Türkmenistan'da devam eden baskıyı belgeleyen güvenilir raporları dikkate almalıdır" dedi. "Türkiye’de yetkililerin yapması gereken tek doğru şey, bu kişileri Türkmenistan'a zorla geri göndermekten kaçınarak işkence ve zulümden korumaktır."

Human Rights Watch